NARM®, „Neuro Affective Relational Model“ yani „Neuroaffektif İlişkisel Model“ anlamına gelir ve gelişimsel travmaların iyileşmesi için kullanılan bir terapik yaklaşımdır.

Neden „Bağ“?

NARM® Yönteminin Ayırt Edici Özellikleri Nelerdir?

• Çocuğun Temel Duygusal İhtiyaçlarının Giderilememesi

Dr. Laurence Heller’e göre, çocuklukta temel duygusal ihtiyaçların yeterince karşılanmaması, bedensel ve duygusal dengeyi, kimliği ve ilişkileri olumsuz yönde etkiler. Bu durum, çocukların hayatta kalabilmek için savunma mekanizmaları (stratejileri) geliştirmelerine yol açar. Bu stratejilerle, yaşadıkları olumsuz ve ihmal edici ortamı bir şekilde aşarlar. Ancak sonuç olarak, bedenleriyle bağ kurmayı kaybederler ve duygularını anlamakta zorlanırlar. Bu da kimlik sorunları ve ilişki problemlerine yol açar.

• İlişki ve Bağlanma Travmaları ile Çalışma

NARM®, ilişki ve bağlanma travmalarıyla çalışmak için kullanılan psikodinamik ve bedensel odaklı bir yaklaşımdır.

• Gelişimsel Travmaların İşlenmesi

NARM®, gelişimsel travmaların, yani çocukluğumuzda yakın ilişkilerimizde ya da daha da önce, anne karnındayken oluşan erken travmaların işlenmesini destekler.

NARM® Nasıl Çalışır?

NARM®, bireyin bağ kurma kapasitesinin zedelenmesiyle gelişen ve yaşam boyu farkında olmadan etkisini sürdüren hayatta kalma stratejileriyle çalışır. Bu stratejiler; kimlik, duygu, beden ve davranış düzeylerinde kendini gösterir.

NARM® yaklaşımı, geçmişe saplanmadan, bireyin içsel kaynaklarına (güçlü yönlerine) odaklanır ve terapötik ilişkiyi “burada ve şu anda” kurar.

Bu yaklaşım, Somatik Deneyimleme® metodunu; bağlanma kuramı, nesne ilişkileri kuramı gibi psiko-dinamik modellerle bütünleştirir. Aynı zamanda kimlik oluşumuna dair daha geniş ve derin bir anlayış sunar.

Yöntemsel olarak NARM®, hem bedenle hem de bilişsel ve duygusal süreçlerle eşzamanlı olarak çalışır. Bu çok katmanlı yaklaşım, gelişimsel travmaların terapi sürecinde ele alınmasını derinleştirir ve zenginleştirir.

Merkezde, bireyin kendisiyle ve başkalarıyla kurduğu ilişkilerde ortaya çıkan sınırlayıcı kimlik tanımlamalarının(örneğin: “Ben değersizim”, “Yakınlık tehlikelidir”) bir NARM terapisti eşliğinde keşfedilmesi ve çözülmesi yer alır. Bununla birlikte, kişinin bedeninde anbean gelişen duyumsal farkındalığı (somatik mindfulness) ve içgüdüsel tepkilerini gözlemleyebilme becerisi desteklenir.

NARM®’da 5 Temel Yaşam Kaynağı (Kernressourcen)

NARM® yaklaşımı, beş temel gelişimsel ihtiyaca dayanan bir psikoterapi modelidir. Bu yaşam kaynakları, bireyin kendisiyle bağ kurabilmesi, güven duygusu geliştirmesi ve hayatını daha rahat, özgür ve anlamlı bir şekilde sürdürebilmesi için gerekli olan psikolojik temelleri oluşturur.

1. Bağ (Kontakt)

Kendimizi bu dünyaya ait hissederiz. Kendi bedenimiz ve duygularımızla temastayızdır ve başkalarıyla sağlıklı, istikrarlı bağlar kurma kapasitesine sahibizdir.

2. Uyum (Einstimmung)

Neye uyum sağladığımızı ve nelere ihtiyacımız olduğunu biliriz. Destek almak için başkalarına yaklaşabilir, yardım talep edebiliriz. Aynı zamanda hayatın sunduğu zenginliği fark eder ve bundan keyif alabiliriz.

3. Güven (Vertrauen)

Kendimize ve başkalarına yönelik içsel bir güven duygusu geliştiririz. Karşılıklı ve sağlıklı bir bağlılık içinde olmayakendimizi yeterince güvende hissederiz.

4. Özerklik (Autonomie)

“Hayır” deme kapasitemiz vardır. Sınırlarımızı net bir şekilde belirleyebiliriz. Düşüncelerimizi ifade ederken suçluluk ya da korku duymadan kendimizi ortaya koyabiliriz.

5. Sevgi ve Cinsellik (Liebe und Sexualität)

Kalbimiz açıktır. Sevgi dolu bir ilişki kurarken, aynı zamanda canlı ve sağlıklı bir cinselliği bu bağlamda yaşayabiliriz.

Otantik ve Özgün Olmak Yerine Hayatta Kalma Stratejileri

Bu beş temel ihtiyacımız – bağ, uyum/ihtiyaç, güven, özerklik ve sevgi/cinsellik – yeterince karşılandığında, kendimizi hem otantik hem de özgün bir şekilde deneyimlemeye başlarız. Yani kim olduğumuzla uyum içinde olur, iç dünyamızla ve çevremizle sağlıklı bağlar kurarız. Güvende hissederiz ve insanlara güvenmeyi doğal buluruz.

Ancak, bu temel ihtiyaçlar çocuklukta yeterince karşılanmadığında, bu eksiklikle başa çıkmak için farkında olmadan çeşitli hayatta kalma stratejileri geliştiririz. Bu stratejiler, o anda bizi koruyan işlevler üstlense de, ilerleyen yaşlarda hem kendimizle olan ilişkimize hem de başkalarıyla olan bağlarımıza zarar verebilir.

Bu stratejiler çoğu zaman şunlarla kendini gösterir:

• Kendi ihtiyaç ve duygularımızı bastırmak
• „Güvende kalmak“ adına uyumlu veya sessiz kalmak
• Yakınlıktan kaçınmak ya da tam tersi, fazlasıyla bağlanmak
• Kendi sınırlarımızı tanımamak ya da başkalarının sınırlarına müdahale etmek
• Kendimizi değerli hissetmek için sürekli onay aramak

NARM® terapisi bu otomatikleşmiş stratejileri yargılamaz. Aksine, onların bir zamanlar bir çocuk aklıyla geliştirilmiş koruyucu sistemler olduğunu kabul eder. Ama artık bu stratejilere ihtiyaç kalmadığını fark etmemiz için nazik ve farkındalıkla yürütülen bir içsel keşif süreci sunar.

NARM® Ne Yapmaz – Ne Yargılar, Ne de Geçmişe Takılır

NARM®’ın temel yaklaşımı, kişinin bugünkü zorluklarının, geçmişte geliştirdiği ancak artık işlevini yitirmiş hayatta kalma stratejilerinden kaynaklandığıdır. Bu stratejiler, zamanla kişinin özgün benliğiyle temasını zayıflatır ve yaşam enerjisinin doğal akışını engeller.

Ancak NARM®, geçmişte takılı kalmaz. Travmatik deneyimlerin detaylarını uzun uzun anlatmak ya da eski acıları tekrar yaşamak yöntemin odağında değildir. Bunun yerine, şu anda deneyimlenen duygulara ve bedensel farkındalığa odaklanır:

• Şu anda ne hissediyorsun?
• Bedensel, duygusal ya da zihinsel olarak ne fark ediyorsun?
• Kendinle şu anda nasıl bir bağ kuruyorsun?

NARM® terapistleri, danışanın savunma mekanizmalarını “yıkmak” yerine, bu stratejilerin hangi temel ihtiyaca karşılık geldiğini birlikte keşfetmek için güvenli ve yargısız bir alan sunar. Bu sayede danışan:

• İç dünyasını derinlemesine tanır,
• Otomatik tepkilerini fark eder,
• Ve en önemlisi, bu tepkilerin ötesine geçmeyi öğrenir.

Bu süreçte danışan, ilk kez gerçek bir seçim özgürlüğü deneyimler. Otomatik tepkiler yerine bilinçli kararlar alabilir; böylece kendi hayatının öznesi olur ve özgün benliğiyle yeniden bağ kurar.

Kendimizi bütünüyle tanımaya ve kabul etmeye ne kadar izin verirsek, değişim o kadar kolay olur.

İçimizdeki doğal hareketin amacı bağ kurmaktır. Ne kadar içine kapanık ya da izole olursak olalım, ne kadar ağır bir travma yaşamış olursak olalım, tıpkı bir bitkinin kendiliğinden güneşe yönelmesi gibi, her birimizde kendimizle ve çevremizle bağ kurma yönünde güçlü bir içsel dürtü vardır.

Dr. Laurence Heller

NARM®’ı Bu Kadar Özel Kılan Nedir?

Psikodinamik terapilerde genellikle patolojik durumların tanınması ve problemlere odaklanılması ön plandadır. Buna karşın, NARM® hem terapi hem de kişisel gelişim için bir model olarak, semptomların yanı sıra kişinin sahip olduğu güçlü yanları da çalışma odağına alır.

NARM®, kişinin içsel ve dışsal kaynaklarına odaklanarak, kendini düzenleme becerisinin gelişmesini destekler. Burada asıl soru, bir kişinin neden böyle olduğu değil, hayatta kalma stratejisinin şu anki deneyimini nasıl çarpıttığıdır.

Elbette bu, kişinin yaşam öyküsündeki “neden”lerin sürece hiç dahil edilmediği anlamına gelmez. Bazı kalıpların nasıl oluştuğunu anlamak, danışan için faydalı olabilir ve şimdiki deneyimi anlamlandırmada önemli bir yere sahiptir.

NARM® Seansının Özeti

Bir NARM® seansında, yargılamadan ve değerlendirmeden uzak, şu anda, yani “burada ve şimdi,” duyguların, beden duyumların, düşüncelerin ve kalıplarınla bilinçli ve nazikçe buluşman için davet edilirsin. Eski hayatta kalma stratejilerin sevgiyle fark edilir ve bunların şu anki deneyimini nasıl etkilediği anlaşılır.

Yönlendirilmiş sorularla içsel kaynaklarını keşfedersin, güven ve kendinle bağlantı duygusu gelişir, ihtiyaçlarını ve sınırlarını daha net fark etmeyi öğrenirsin. Böylece adım adım daha özgün ve özgür bir kendilik bağını kurmaya doğru ilerlersin.

Terapötik alan, eski kalıpların nazikçe çözülmesi ve yeni davranış yollarının açılması için güvenli ve saygılı bir ortam sunar.

NARM® Hangi Durumlarda Uygulanabilir?

Türkçe NARM® Terapisi – Levent Yükcü ile

• Dünyada, NARM® yöntemini Türkçe olarak sunan yalnızca üç terapist bulunmaktadır. Türkiye’de bu alandaki uzman sayısı henüz az olsa da, yakında İstanbul’da başlayacak olan Türkçe NARM® eğitimiyle birlikte bu sayının artması beklenmekte.
• Ben, Levent Yükcü, psikoterapi alanında uzman bir terapistim. 18 yılı aşkın süredir genç yetişkinlerle, çiftlerle ve ailelerle çalışıyorum. Kendi yaşam yolculuğum ve mesleki deneyimlerim, insanlarla derin ve samimi bağlar kurmam için sağlam bir temel oluşturdu.
• NARM® uygulayıcılığı eğitimimi Michael Mokrus’tan, ileri düzey (Master) eğitimimi ise doğrudan yöntemin kurucusu Dr. Laurence Heller’den aldım.
• Şu anda Berlin’de yüz yüze ve online olarak dünyanın her yerine Türkçe NARM® seansları sunuyorum. Bireysel, çift ve grup seansları için benimle iletişime geçebilirsiniz.

Bilgi ve seans talebi için:

Levent Yükcü (Heilpraktiker für Psychotherapie – Traumatherapie)